top of page

RESSAM EYÜP ÖMER YÜKSEL

Baba figürü

Çocukluğumu anımsıyorum babamın sanat kitaplarını karıştıra karıştıra hayaller kurar, resimlerin içinde yaşamaya başlardım. Onun atelyesine girdiğimde karşılaştığım renkli atmosfer ve öğrencileri ile kurduğu samimi ilişkileri meraklı gözlerle izleyip adeta beynime kaydederdim. Kimi zaman küçük adımlarla

babamı takip eder, dağlara tepelere tırmanır, onunla birlikte minik suluboyalar yapardım, ya da İznik

gölünün kenarında yürürken bir baykuş görüp büyük bir heyecanla -’’ Babacığım bana kâğıt kalem ver.’’ deyip heyecanla baykuşun resmini çizerdim.Başka bir zaman Bursa’da Yeşil’den,Muradiye’ye bakarak manzara resimleri yaparken ona eşlik ederdim. Farklı bir film karesinde Taksim Sanat Galerisinde

tablolarını asmasına yardım eder, merdivenin üstünde ona resimlerini uzatır, yardımlarımın sonunda

mükâfat olarak Beyoğlu’nda sinema zevkini yaşardım büyük bir heyecanla…Bu böyle sürüp gitti ama en sonunda ayrılık zamanı geldiğinde, hüzünlü bir şekilde bir kasım günü sararmış yapraklar arasında hiç istemediğim halde ona veda etmek zorunda kalmıştım. Şimdi düşündüğümde aslında bu bir veda değil yeni bir başlangıcın habercisiydi, gen haritasının çizdiği yolda ilerlemek  ve onun bir uzantısı olmak gibiydi. Yıllar yılları kovaladı ben de bir sanat eğitimcisi oldum. Babanın örnek figür olduğu yolda ilerleyerek görevime başladım, baba evine dönüp orada yaşamaya karar verdiğimde tavan arasında bulduğum bir dosya bütün yaşantımı bir anda hızlı bir biçimde silkeledi. Dosyanın üstünde “Alptekin Yüksel’e” ibaresini görmek tüylerimi diken diken etmeye yetmişti. İki yaşımdan itibaren çizdiğim her şey, katıldığım yarışmalar, 1974 yılında Harbiye Ordu Evinde bana açmış olduğu ilk serginin doneleri vb. beni çok derinden etkilemişti. Meraklı araştırmacı bir kişiliğe sahip olmamın nedeni olan babam bu sevimli

mesajı  ileten dosyayı bulacağımı çok iyi biliyordu. Çünkü hayatı boyunca her zaman küçük küçük

kâğıtlara yazılı mesajlar bırakmaya bayılırdı. Üst üste kâğıtlara sarılı biçimde bıraktığı bu son mesaj bana çizdiği rotada adeta bir pusulaydı.  Belki de yaşamın bir özeti... Doğum, yaşam, ölüm üçlemesinin. Aynı mesajları ben de kızıma Ekin Rüzgâr Yüksel’e ve sanat eğitimcisi olan eşime bırakıyorum. 

                                                                                                     

  Alptekin Yüksel                                                                                                                                     

Title: Optimistic Watercolor, acrylic and pencil watercolor paper. Paper size: 21x29 cm

Sunshine After RainAndrea Carri
00:00

 

Father Figure

I remember my childhood; I used to look in my father’s arts books and used to have daydreams, then started to live in those books. I recorded the colourful environment of his atelier and the close bonding that he had with his students in my mind. Sometimes I used to follow my father climbing hills, mountains with my little steps and had tiny water colour pictures with him.

Or sometimes walking by the lakeside of İznik with my father, seeing an owl and asking for some paper and pencil with a great excitement and draw the owl’s Picture. In another time, while looking at Muradiye from Yeşil in Bursa,  I compained my father drawing the view.

In another Picture frame, I used to help him put his pictures on the walls of Taksim Art Gallery. Handing him the pictures on a stair I knew that I would be rewarded by a movie in Beyoğlu at the end. We used to enjoy watching a movie together with a great excitement of mine…

As time went by but at last, when it was time to say good bye for us, I had to say my farewells to my precious father when falling leaves of a November were accompanying me. When I think back, I get that it wasn’t an end but a beginning. As it was being an extension of him, following his gene map. Years passed by and I’ve become an arts instructor. I’ve started my teaching career that my leading light was my father. When I decided to return my father’s home to live in a file that I ve found in the attic had shaken all my life. It made me so sensitive seeing ‘To Alptekin Yüksel’ on the file. All my drawings starting from the age of 2, all the competitions I have joined, souvenirs of the exhibithion of he had in 1974 ,Harbiye Ordu Evi for me and ect. That impressed me so deeply. My father, the reason of my having such a curious mind and an explorer’s personality, knew that I would find this file that giving me a nice message. Because, all his life, used to enjoy leaving me little notes written on small pieces of paper.

The last message from him was my guiding light that he led for me. May be a summery of life trilogy; birth, life and death. Now I am leaving the same messages to my daughter Ekin Rüzgar Yüksel.

 

Alptekin Yüksel

 

Gözlerimde  Kız Kulesi

 Devam eden bir çalışmam

''İstanbul Kafası''

 

 

bottom of page